Kategoriler

ATIKSULARDAKİ COVID 19 TEHLİKESİ VE YAPILMASI GEREKENLER

ATIKSULARDAKİ COVID 19 TEHLİKESİ VE YAPILMASI GEREKENLER

2019 yılı Aralık ayında Çin Halk Cumhuriyeti’nde ortaya çıkan COVID-19 olarak bilinen akut bir solunum yolu hastalığı ortaya çıktı. COVID-19'dan sorumlu patojen, koronavirüs ailesinin bir üyesi olan ciddi akut solunum sendromu Koronavirüs 2'dir (SARS-CoV-2, ayrıca COVID-19 virüsü olarak da adlandırılır).

Ulusal Halk Sağlığı ve Çevre Enstitüsü (RIVM) araştırmasına göre, COVID-19’ a neden olan yeni korona virüs, ilk olarak Hollanda'daki Atıksuda tespit edilmiştir. Tespitin arkasından yapılan araştırmalar, enfekte olan, hatta iyileşen hastaların gastrointestinal sistemlerinde korona virüse rastlandığını ve COVID-19 virüsünün yaklaşık (dört) 4 hafta dışkıda tutunabildiğini gösterdi.

Atıksu kanalizasyon şebekesine, oradan bir terfi merkezine ve nihayetinde Atıksu arıtma tesisine ulaşıyor. Şu an için yapılan araştırmalara göre; Atıksu arıtma tesisi çıkışından alınan numunelerde korona virüse rastlanmamıştır. Bu durumda dikkate edilmesi gerekenler;

Öncelikle Atıksu hatlarındaki tesisat kaçakları, arızaları ve açık hatlar tespit edilerek gerekli onarım çalışmaları yapılmalıdır.
Atıksu deşarj kaçaklarının tespit edilerek, tüm Atıksu hatlarının kanalizasyon alt yapısına bağlanması ve/veya vidanjör desteği ile şehrin Atıksu arıtma tesisine ulaştırılması sağlanmalıdır.
Tarımsal ya da peyzaj amaçlı Kanalizasyon hattından doğrudan alınarak yapılan sulamalar engellenmelidir.
Arıtma tesisinde ön arıtma işleminden sonra, doğrudan deşarj edilen kentsel Atıksular; deşarj noktasından önce içinde serbest klor kalacak şekilde veya uygunsa UV dezenfeksiyon işlemine tabi tutulmalıdır.
Atıksu taşınan vidanjörlerinde dezenfekte edilmesi gereklidir.
COVID-19, Atıksu arıtma tesisinde havaya karışan muhtemel virüslü aerosollerin, buharların ve damlacıkların solunması ve teması yoluyla bulaşabilir. Bu yüzden kişisel koruyucu donanımların (koruyucu giysiler, eldiven, bot, güvenlik gözlükleri, yüz maskesi ve/veya FFP3 solunum maskesi) temini ve kullanılması, kişisel temizlik oldukça önemlidir. Bu imkanların çalışanların hepsine eşit şekilde ve yeteri kadar sağlanıyor olması gerekir.
Arıtma tesisinde çalışanların Atıksuların sıçramalarına ve spreylenmesine maruz kalmasını önlemek amacıyla bariyerler konulmalı hatta damlacık ve aerosol üreten bazı prosesler yavaşlatılmalı mümkün değilse kapatılmalıdır.
Kirlenmiş havayı ortamdan uzaklaştırmak için yeterli havalandırma yapılmalıdır.
Kanalizasyon sisteminden alınan sular sürekli olarak mikrobiyolojik olarak kontrol edilmelidir.
COVID-19’un deniz sularındaki varlığı ve deniz canlıları üzerindeki etkisi araştırılmalıdır.
Hatırlayınız, 2003 yılında, Hong-Kong da 50 katlı bir binada SARS koronavirüsün başka dairelere taşınarak bina içinde yayılmasına ve bunun sonucunda 342 kişinin enfekte olmasına, 42 kişinin de ölümüne yol açmıştı. Bu duruma banyolarda suyu boşalmış sifonlar ve doğru projelendirilmemiş havalandırma sistemlerinin neden olduğu tespit edilmiştir. COVID-19 virüsü için de; apartmanlarda arızalı tuvaletlerden yayılması olası riskler arasındadır. Bu riskleri azaltmak için yapılması gerekenler;

Banyo ve tuvaletler; Sodyum Hipoklorit (çamaşır suyu yaklaşık %5 sodyum hipoklorit içerir), hidrojen peroksit vb. kimyasallar (su ile seyreltildikten sonra) ile düzenli olarak dezenfekte edilmelidir. Klor temasının sağlanması amacıyla 10 dk. bekletilmelidir.
Sifonları klozet kapağını kapatarak çekmek ve gün aşırı tuvaletler temizlenmelidir.
Atıksu borularındaki kaçak ve çatlaklar varsa tespit edilmeli ve onarılmalıdır.
U dirsekte su kaybını önlemek için tesisata ait musluklar sabah ve akşam günde en az 2 kez beş sn açılmalıdır.
Ayrıca en büyük risk gurubunda yer alan hastanelerden kaynaklanan atıksular kanalizasyon şebekesine verilmeden önce otomasyona dayalı izleme sistemleriyle belli bir süre dezenfekte edilmelidir.

Dünya Sağlık Örgütü tarafından (DSÖ) COVID-19 virüsünün atıksu arıtma tesisinden veya atıksudan bulaştığına ilişkin herhangi bir delil şu an için bulunmadığı belirtilmekte ancak virüsün atıksuda varlığı ve etkileri hakkında çeşitli bilimsel çalışmaları yürütülmektedir. Ülkemizde de atıksu arıtma tesislerin de izleme çalışmaları başlatılmıştır.

AŞKIN MISTIK

Çevre Yüksek Mühendisi

ECOSYS ÇEVRE KOORDİNATÖRÜ

                                                                                                                                     

Kaynakça

Dünya Sağlık Örgütü COVID-19 için Su Sanitasyon Hijyen ve Atık Yönetimi Özet Raporu ( Mart 2020 ).

Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı 85171 sayılı COVID 19 Salgını ve Atıksu Yönetimine İlişkin Önlemler Genelgesi (Nisan 2020).

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Su ve Atıksu Yönetiminde COVID-19 Etkisi Değerlendirmesi (Nisan 2020).

Prof. Dr. Mustafa Öztürk. “Tuvalet, kanalizasyon, Atıksu Arıtma Tesisi ve Kovid-19 Virüsü”. Independent Türkçe. Nisan 2020.

Özet
:
Ulusal Halk Sağlığı ve Çevre Enstitüsü (RIVM) araştırmasına göre, COVID-19’ a neden olan yeni korona virüs, ilk olarak Hollanda'daki Atıksuda tespit edilmiştir. Tespitin arkasından yapılan araştırmalar, enfekte olan, hatta iyileşen hastaların gastrointestinal sistemlerinde korona virüse rastlandığını ve COVID-19 virüsünün yaklaşık (dört) 4 hafta dışkıda tutunabildiğini gösterdi. Atıksu kanalizasyon şebekesine, oradan bir terfi merkezine ve nihayetinde Atıksu arıtma tesisine ulaşıyor. Şu an için yapılan araştırmalara göre; Atıksu arıtma tesisi çıkışından alınan numunelerde korona virüse rastlanmamıştır...
Resim
X